Yapay Zekanın Hukukta Yükselen Rolü
Yapay Zeka Hukukun Hizmetinde, Avukatların Muhakeme Yeteneği Yerini Koruyor…
Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, “Yapay zeka, hukukun tamamlayıcısı olabilir ama yerini alamaz.” diyerek önemli tespitlerde bulundu.
- yüzyılın en dikkat çeken teknolojik gelişmelerinden biri olan yapay zeka, hukuk dünyasında köklü bir dönüşümün kapılarını aralıyor. Hukuki belge analizi, içtihat taraması, sözleşme otomasyonu ve risk değerlendirme gibi alanlarda yapay zekanın sağladığı katkılar yadsınamaz düzeyde. Ancak bu teknolojik ilerlemeler, hukuk mesleğinin temel taşı olan muhakeme yeteneğini yapay zekanın ne ölçüde taklit edebileceği sorusunu da beraberinde getiriyor.
Yapay Zeka Yerine Değil, Yanına
Av. Elvan Kakıcı Şimşek, “Yapay zeka; avukatlık mesleğinin sonu değil, onun daha verimli ve etkili hale gelmesinin anahtarıdır. Ancak karar verme süreci, hâlâ insan aklına, vicdanına ve sezgisine emanettir” diyerek, teknolojinin hukuka hizmet eden bir araç olarak konumlanması gerektiğini vurguladı.
Yapay Zekanın Hukukta Yükselen Rolü
Hukuk teknolojileri (LegalTech) sayesinde yapay zeka, özellikle büyük veri analizinde üstün performans sergileyerek; sözleşme hazırlama, belge denetimi ve içtihat taramalarında zaman ve hata payını azaltma gibi konularda önemli avantajlar sunuyor. Avrupa’da ve ABD’de farklı uygulama örnekleri bu gelişmeleri destekliyor. Türkiye’de ise UYAP sistemi dijitalleşmenin temelini oluştururken, akademik çevrelerde yapay zeka tabanlı sistemlere yönelik çalışmalar hız kazanıyor.
“Yapay zeka insana özgü sezgiyi ve etik duyarlılığı taklit edemez.”
Yapay zekanın hukuki muhakeme yeteneğini tam anlamıyla üstlenmesi şu an için mümkün değil. Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
“Bir avukatın müvekkilini toplumsal, psikolojik ve etik açılardan değerlendirme becerisi, sadece veri analiziyle açıklanamaz. Pişmanlık, mağdurun ruh hali, kamu vicdanı gibi insana özgü parametreler, hukukun yaşayan doğasını temsil eder.”
Yapay zekanın sınırlılıkları arasında yorumlama yetisinin eksikliği, bağlamsal algı yoksunluğu, etik karar alma yetersizliği ve yaratıcı düşünce eksikliği yer alıyor. Bu nedenlerle yapay zeka, avukatın değil, onun stratejik süreçlerde destekçisi olmalıdır.
Tamamlayıcı Rol: Avukat ve Yapay Zeka İşbirliği
Yapay zeka, avukatın yerine geçmektense, onun daha stratejik ve yaratıcı yönlere odaklanmasını sağlayan bir yardımcı rol üstlenmelidir. Avrupa Komisyonu’nun AI Act düzenlemesi de bu doğrultuda, yüksek riskli uygulamalarda insan denetimini zorunlu kılarak dengeyi gözetmektedir. Avukatın etik ve hukuki sorumluluğu, yapay zeka destekli sistemlerin kararlarını sorgulayıp, nihai değerlendirmeyi kendisinin yapmasını gerektirir.
Etik ve Mevzuat Çerçevesi Geliştirilmeli
Hukukta yapay zekanın kullanılmasına ilişkin etik ve hukuki çerçeve halen gelişme aşamasındadır. Yanlış kararların sorumluluğu, algoritmaların şeffaflığı ve veri kaynaklı önyargıların engellenmesi gibi konular netlik kazanmayı beklemektedir. Özellikle bazı ülkelerde yapay zeka sistemlerinin ırksal önyargılar barındırdığı tespitleri, teknolojinin insan hakları temelli denetimini daha da önemli hale getirmiştir.