Haziran 28, 2025

Yapay zekâyla sınava hazırlanılır mı?

Yapay zekâyla sınava hazırlanılır mı? 

Yapay zekâyla sınava hazırlanılır mı? 

Lise ve üniversite öğrencilerinin, yapay zekâyı yalnızca eğlence amacıyla değil; öğrenmek, üretmek ve akademik başarıya ulaşmak için de aktif şekilde kullandığını dile getiren uzmanlar, ödev hazırlama, sunum oluşturma ve bilgiye ulaşma gibi temel ihtiyaçlarda kullanılan yapay zekâ sistemlerinin artık sınav hazırlığı süreçlerine de doğrudan entegre olduğunu söylüyor.

Geleneksel kaynaklara kıyasla yapay zekânın sunduğu 7/24 erişimin, kişiselleştirilmiş içerikler, sabırlı tekrarlar ve gerçek zamanlı analiz gibi avantajlarının önemine işaret eden Eğitim Uzmanı Psk. Hatice Ada, “Ancak tüm bunlara rağmen insan ilişkilerinin ve öğretmen rehberliğinin yerini tamamen alması mümkün görünmüyor. En verimli kullanım biçimi, yapay zekâyı tamamlayıcı bir araç olarak görmekten geçiyor.” dedi.

 

Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri eğitim uzmanı Psk. Hatice Ada, öğrencilerin artan yapay zekâ kullanımını değerlendirdi. 

Çok çalışan değil, akıllıca çalışanlar fark atıyor…

Günümüzde yapay zekânın sadece teknoloji meraklılarının gündeminde değil, her yaştan insanın günlük yaşamında yer edinen bir gerçekliğe dönüştüğünü ifade eden Uzm. Psk. Hatice Ada, “Bilgiye ulaşma hızımızı artırıyor, üretkenliği destekliyor, rutin işlerimizi kolaylaştırıyor. Eskiden bir seçenek olarak görülen bu sistemler şimdi doğrudan yaşamın içinde. Artık yapay zekâyı sadece bilmek yetmiyor, onunla çalışabilmek, onu hayatın içine akıllıca katabilmek gerekiyor. Bu yeni düzende yalnızca çok çalışan değil, akıllıca çalışan bireyler fark yaratıyor.” dedi.

Yapay zekâ sistemleri sınav hazırlığı süreçlerine de doğrudan entegre… 

Özellikle genç kuşakların, bu dönüşümün en ön sırasında yerini aldığını kaydeden Hatice Ada, “Lise ve üniversite öğrencileri, yapay zekâyı yalnızca eğlence amacıyla değil; öğrenmek, üretmek ve akademik başarıya ulaşmak için de aktif şekilde kullanıyor. Ödev hazırlama, sunum oluşturma ve bilgiye ulaşma gibi temel ihtiyaçlarda kullanılan yapay zekâ sistemleri artık sınav hazırlığı süreçlerine de doğrudan entegre olmuş durumda. Peki gerçekten yapay zekâyla sınava hazırlanılır mı? Bu soruya verilecek yanıt, kullanım biçimine bağlı olarak değişse de birçok öğrenci, öğretmen ve rehber bu sistemleri sınav sürecinde etkili ve verimli bir araç olarak değerlendirmeye başladı bile.” diye konuştu.

Yapay zeka stratejiye de hizmet eden bir yardımcıya dönüştü

Yapay zekâ tabanlı uygulamaların, öğrencinin zayıf olduğu konuları analiz edebildiğini, hatalı çözümlerin nedenlerini açıklayabildiğini ve benzer örneklerle pekiştirme yapabildiğini kaydeden Hatice Ada, “Bununla da kalmayıp öğrencinin dikkat süresine uygun olarak mola önerileri sunarak süreç yönetimine katkı sağlıyor. Bu sayede yalnızca bilgiye değil, stratejiye de hizmet eden bir yardımcıya dönüşüyor. Özellikle bireyselleştirilmiş geri bildirim olanağı, öğrencilerin kendi gelişimlerini izleyebilecekleri bir yol haritası çizmelerini kolaylaştırıyor. Her öğrenciye aynı şekilde yaklaşan klasik sistemlerin aksine, kişiye özel bir deneyim sunması büyük bir avantaj sağlıyor.” ifadesinde bulundu.

Yapay zekâ bir tür ‘yargılamayan öğretmen’ rolünü üstleniyor

Bazı platformların, öğrencilerin sınav geçmişlerini analiz ederek anlık gelişim grafikleri oluşturabildiğini de dile getiren Psk. Hatice Ada, “Bu grafikler yalnızca akademik başarıyı değil, motivasyonu da besliyor. Ayrıca yapay zekânın ‘aynı soruyu defalarca sorma’ ya da ‘sabırla dinlenme’ gibi insan ilişkilerinde sınırlı olan özellikleri karşılayabilmesi, gençler için cazip hâle geliyor. Özellikle hata yapmaktan çekinen, öğretmenleri tarafından yargılanmaktan kaygı duyan öğrenciler için yapay zekâ bir tür ‘yargılamayan öğretmen’ rolünü üstleniyor. Öğrenciler sınırsız soru sorabiliyor, gerektiği kadar tekrar yapabiliyor ve tüm süreci kendi hızlarında ilerletebiliyorlar.” şeklinde konuştu.

Adeta bir psikolojik destek birimi gibi işlev görüyor

Yapay zekânın bazı platformlarda adeta bir psikolojik destek birimi gibi işlev görebildiğini de kaydeden Ada, “Kaygı seviyesine göre mola hatırlatmaları yapmak, çalışma bloklarını yapılandırmak, odaklanma ve zaman yönetimi teknikleri sunmak gibi becerileriyle öğrencinin sadece bilgi düzeyine değil, duygusal süreçlerine de dokunabiliyor. Bir terapist ya da rehber öğretmen gibi insanın biricikliğine odaklanamasa da sınav kaygısıyla baş etmede işlevsel bir ilk adım olarak değerlendirilebilir.” dedi.

Yapay zekâ gerçekle ilgisi olmayan içerikler de üretebiliyor

Tüm bu avantajlarının yanında, yapay zekânın da sınırlılıkları olduğunun unutulmaması gerektiğine işaret eden Ada, “Son dönemde ChatGPT gibi platformlarda yaşanan uzun süreli kesintiler ya da bazı yanlış bilgi örnekleri, kullanıcıların bu sistemleri eleştirel bir süzgeçten geçirmesini gerekli kılıyor. Yapay zekâ, zaman zaman ‘hallucination’ adı verilen, gerçekle ilgisi olmayan içerikler üretebiliyor. Bu da sistemin sunduğu bilgilerin mutlaka başka kaynaklarla doğrulanması gerektiği anlamına geliyor.” ifadesinde bulundu.

Öğrencilere kişiselleştirilmiş destek sağlıyorlar

Dünya genelinde eğitimde yapay zekâ kullanımının her geçen gün daha da yaygınlaştığını dile getiren Ada, şöyle devam etti:

“Güney Kore’de devlet destekli projelerle dijital ders kitapları yapay zekâyla entegre ediliyor, öğrencilerin gelişimleri anlık olarak takip ediliyor. ABD’de ise öğrencilerin öğrenme stillerine göre mikro dersler sunan sistemler dikkat çekiyor. Riiid gibi platformlar, sınav hazırlığında kişisel test sistemleriyle milyonlarca öğrenciye ulaşıyor.

Türkiye’de eğitimde yapay zekâ uygulamaları yeni olmasına rağmen hızla gelişiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, ‘Eğitimde Yapay Zekâ Uygulamaları Strateji Belgesi’ ile yol haritasını belirlerken, YEĞİTEK bünyesinde Yapay Zekâ ve Büyük Veri Uygulamaları Daire Başkanlığı’nı kurdu. İstanbul ve Ankara’daki pilot okullarda yapay zekâ destekli ölçme-değerlendirme sistemleri test ediliyor. Ayrıca MEB’in yapay zekâ destekli bireysel öğrenme platformu MEBİ ve sanal asistanı KANKA, özellikle YKS hazırlığında öğrencilere 7/24 kişiselleştirilmiş destek sağlıyor.”

Gelecekte sınav sistemleri de dönüşüme ayak uyduracak

Geleneksel kaynaklara kıyasla yapay zekânın sunduğu 7/24 erişimin, kişiselleştirilmiş içerikler, sabırlı tekrarlar ve gerçek zamanlı analiz gibi avantajlarının yadsınamaz olduğunu anlatan Psk. Hatice Ada, “Ancak tüm bunlara rağmen insan ilişkilerinin ve öğretmen rehberliğinin yerini tamamen alması mümkün görünmüyor. En verimli kullanım biçimi, yapay zekâyı tamamlayıcı bir araç olarak görmekten geçiyor. İnsan zekâsı ve duygusuyla teknolojiyi yan yana getirebilmek, bu yeni dönemin en önemli becerisi hâline geliyor. Gelecekte sınav sistemlerinin de bu dönüşüme ayak uydurması ise kaçınılmaz görünüyor. Ezber temelli yapılardan uzaklaşarak analiz, yorumlama ve beceri odaklı ölçme sistemlerinin ön plana çıkması bekleniyor. Dünya genelinde IBM, Pearson gibi kuruluşlar bu yönde büyük yatırımlar yapıyor. Türkiye’de de benzer ölçme-değerlendirme sistemlerinin pilot uygulamalarına daha sık rastlayacağımız bir döneme giriyoruz.” diye konuştu.

Yapay zeka şimdinin gerçeği…

Eğitim Uzm. Psk. Hatice Ada, yapay zekânın sınav hazırlığında güçlü bir destek sağlayabileceğine işaret ederek, “Ancak gerçek farkı yaratan; stratejik düşünme, planlama becerisi ve insan desteğiyle bu teknolojiyi akıllıca harmanlayabilmektir. Yapay zekâ artık tam anlamıyla şimdinin gerçeği. Bu gerçeği kavrayıp onunla iş birliği kurabilenler hem bireysel başarılarını pekiştiriyor hem de geleceği şekillendiren aktörler hâline geliyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.