Sosyal Medya

Otomobil

Ford, İlk Karbon Nötr Üretim Tesisi Olan Köln Elektrikli Araç Merkezi’ni Açtı

Ford'un ‘Daha İyiye Giden Yol’ (Road To Better) vizyonunda önemli bir kilometre taşı olan ve küresel çaptaki ilk karbon nötr araç üretim tesisi unvanına sahip Köln Elektrikli Araç Merkezi açıldı.

Ford, İlk Karbon Nötr Üretim Tesisi Olan Köln Elektrikli Araç Merkezi’ni Açtı

 

Ford’un ‘Daha İyiye Giden Yol’ (Road To Better) vizyonunda önemli bir kilometre taşı olan ve küresel çaptaki ilk karbon nötr araç üretim tesisi unvanına sahip Köln Elektrikli Araç Merkezi açıldı. 1930 yılında kurulan tarihi fabrikayı dönüştürmek için yapılan 2 milyar dolarlık yatırımın ardından kapılarını açan Ford Köln Elektrikli Araç Merkezi, Ford’un 2026 yılı sonuna kadar yılda iki milyon elektrikli araç üretim hedefine ulaşma yönündeki küresel planlarını destekliyor. Yıllık 250.000 elektrikli araç üretim kapasitesine sahip bu yüksek teknoloji merkezi, Avrupa pazarları için yeni nesil elektrikli binek araçlar üretecek ve Almanya’nın imalat sektöründeki nitelikli işgücüne istihdam sağlayacak.

 

Ford, yeni nesil elektrikli binek araçlarını üretecek olan yüksek teknolojili üretim tesisi Köln Elektrikli Araç Merkezi’ni açtı.

 

Ford, ilk olarak 1930 yılında kurulan tarihi fabrikasını, Almanya’nın imalat sektöründeki nitelikli işgücüne ve otomotiv üretiminin Avrupa’daki geleceğine verilmiş büyük bir güven oyu anlamına gelen 2 milyar dolarlık yatırım ile dönüştürdü.

 

Yüksek verimlilik amacıyla tasarlanan, yıllık 250.000’den fazla elektrikli araç üretme kapasitesine sahip, 125 hektar üzerine kurulu tesis; yeni bir üretim hattı, pil montaj hattı, son teknoloji araçlar ve otomasyon sistemleri ile donatıldı.

 

Mustang Mach-E, E-Transit ve F-150 Lightning’in başarılarının ardından Ford’un kısa süre önce tanıttığı dördüncü elektrikli aracı Explorer, markanın Köln’de üreteceği ilk elektrikli aracı olacak ve bunu elektrikli bir spor crossover izleyecek.

 

Köln Elektrikli Araç Merkezi, Ford’un küresel çapta açtığı ilk karbon nötr üretim tesisi olarak şirketin 2035 yılına kadar Avrupa’daki tüm tesis, lojistik operasyonları ve doğrudan tedarikçi ayak izinde karbon nötr taahhüdünü destekleyecek.

 

“Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin açılması Avrupa’da yeni nesil temiz üretim ve elektrikli araçların başlangıcı” diyen Ford “Executive Chair” Bill Ford, “Bu tesis, tüm sektördeki en verimli ve çevreye en duyarlı tesislerden biri olacak. Çocuklarımıza ve torunlarımıza sıfır emisyonlu bir gelecek hazırlamak için çalışmaktan heyecan duyuyorum” diye ekledi.

 

 

Model A’dan yeni elektrikli Explorer’a: Ford için Avrupa’da yeni bir dönem

 

Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin hizmete girmesi, 1930’dan bu yana Avrupa otomotiv endüstrisinin kalbinde yer alan Ford Köln fabrikasının köklü tarihinde yeni bir dönem anlamına geliyor. Burada üretilen ikonik araçlar arasında Ford Model A, Taunus, Capri, Granada ve Fiesta yer alıyor.

 

90 yılı aşkın sürede 18 milyondan fazla otomobil üreten Köln’deki fabrika, Ford’un dünya çapındaki en verimli tesislerinden biri olarak nesiller boyunca milyonlarca Avrupalıya hareket özgürlüğü sağlamasıyla biliniyor.

 

“Köln Elektrikli Araç Merkezi, Ford için Avrupa’da yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor,” diyen Ford Model e Avrupa Genel Müdürü Martin Sander, “Müşterilerimizin sıfır emisyonlu mobilite talebini karşılayan, tamamen bağlantılı, yazılım tanımlı araçlar üretmek için gelişmiş teknolojileri kullanarak otomobil üretimini bir kez daha yeniden tanımlıyoruz.”

 

Karbon nötr oluşuyla fark yaratan Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin, elektrikli araç üretimine geçişte otomotiv sektörünün önde gelen vitrinlerinden biri olduğunu söyleyen Sander, sözlerini şöyle tamamladı: “Tesisler ve süreçler mühendislerimiz tarafından verimliliği en üst düzeye çıkarmak ve çevresel etkiyi en aza indirmek üzere tasarlandı ve Ford’un Avrupa’da karbon nötr olmasına yardımcı olurken küresel karbon nötr planımızı da destekliyor.”

 

Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin temelinde makineleri, araçları ve çalışanları birbirine bağlayan dijital alandaki gelişmeler yer alıyor. Kendi kendine öğrenen makinelerin, otonom taşıma sistemlerinin ve büyük veri yönetiminin gerçek zamanlı olarak uygulanması, üretim süreçlerinin verimliliğini artırmanın ve zaman içinde daha iyi hale gelerek yüksek kaliteyi güvence altına almanın ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor.

 

Ford ayrıca insan mükemmelliğinin yerini almak değil, onu desteklemek için bir adım daha ileri gidiyor. Yeni bilişsel ve birlikte çalışmaya uygun robotlar ile artırılmış gerçeklik çözümleri çalışanları desteklerken gerçek zamanlı deneyim paylaşımı için verimliliği ve diğer fabrikalarla veri alışverişini artırıyor.

 

 

Karbon nötr elektrikli araç merkeziyle Ford, Daha İyiye Giden Yol planını gerçeğe dönüştürüyor

 

Ford, karbon nötrlüğe ulaşmak için yeni süreçler, makineler ve teknolojilerin devreye alınmasıyla tesisteki enerji kullanımını ve emisyonları azaltıyor. Tesisi çalıştırmak için gereken tüm elektrik ve doğal gaz da karbon nötr yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor.

 

Üretim tesisinin yarattığı emisyonlar yerel enerji tedarikçisi tarafından Ford adına telafi edileceğinden, tesisin ısıtılmasında ve süreçlerde kullanılacak ısı da karbon nötr oluyor. Harici bir enerji santrali ve atık yakma tesisi tarafından üretilen ısı, Ford’a özel bir buhar şebekesi üzerinden iletiliyor.

 

Yerel enerji sağlayıcısı, bu ısı dağıtımı için işletme emisyonlarını 2026 yılında yaklaşık yüzde 60 oranında azaltmayı, 2035 yılına kadar da bu emisyonları tamamen ortadan kaldırmayı planlıyor.

 

Ford Köln Elektrikli Araç Merkezi tam olarak faaliyete geçtiğinde bağımsız olarak karbon nötr sertifikasına sahip olacak. Bu bağımsız sertifika düzenli olarak denetlenecek ve kalan emisyonlar yüksek kaliteli karbon dengeleme programları ile telafi edilecek.

 

Ford Köln Elektrikli Araç Merkezi’ndeki teknolojik güncellemeye, biyolojik çeşitliliğin ve mevcut fabrika yeşil alanının ekolojik dengesinin iyileştirilmesi de eşlik ediyor. Alınan önlemler arasında yeni uzun ömürlü bitki örtüsünün yerleştirilmesi, ekolojik açıdan zayıf çim alanların yabani çimlere dönüştürülmesi ve böcek, yarasa ve kuş habitatları oluşturulması yer alıyor.