Sosyal Medya

Otomobil

Otonom Araçların Kaza Yapması Durumunda Kim Sorumlu Olacak?

Otonom Araçların Kaza Yapması Durumunda Kim Sorumlu Olacak? Otomobil Üreticileri otonom araçların kaza sorumluluğundan kaçabilir mi?

 

Otonom Araçların Kaza Yapması Durumunda Kim Sorumlu?

Kendi kendi giden araçların kaza yapması durumunda kim sorumlu olacak?

Otonom araçların günümüzde giderek ivme kazanmasıyla birlikte yaşanacak bir kaza durumunda yasal olarak kimin sorumlu olacağı da merak konusu haline geldi. İnsan-Araç etkileşimi üzerine yapılana araştırmalara göstermiştir ki; sürüşü otomatikleştirmek için tasarlanmış sistemler bile (cruise kontrol, öndeki araç ile aradaki mesafeyi koruyan sistemler gibi) tamamen hatasız olmaktan çok uzakta…

En son verilere bakıldığında da sürücülerin otonom sistemlerin neler yapıp yapamayacağına dair sınırlı bir bilgiye sahip olduklarını görüyoruz. Şaşırtıcı olmayacak bir şekilde tabi. Elbette henüz mükemmel olmayan teknoloji ve otonom sistemlerin bile; umursamaz bir şekilde halk tarafından kabul görmesi de dahil olmak üzere hala, sürücüsüz otomobil dünyasını rahatsız eden bir çok sorun olduğunu görüyoruz.

Yasal sorumlulukta bunlardan sadece biri. Özellikle insansız veya sürücüsüz otomobili yapan üreticinin yasal sorumluluğu neler? veya neler olacak?

ADAS’ın tehlikeleri?

Güven ve Hesap Verebilirlik?

Beşeri Bilimler ve Sosyal Bilimler İletişiminde yayınlanan yakın tarihli bir çalışmada, yazarlar aşırı güvenen sürücüler ve bunun sonucunda sistemin kötüye kullanılması konusunu yasal bir bakış açısıyla ele alıyor.

Sürücülerin araçları uygun şekilde nasıl kullanacaklarını anlamalarını sağlamak için sürücüsüz otomobil üreticilerinin yasal olarak ne yapması gerektiğine bakıyorlar…

“Çalışmada önerilen çözümlerden biri, alıcıların, yeni bilgisayar veya yazılım ürünlerini kullanırken anlaşma gerektiren hüküm ve koşullara benzer şekilde, son kullanıcı lisans sözleşmelerini (EULA’lar) imzalamalarını zorunlu kılmaktır.

Onay almak için üreticiler, çoğu yeni araca takılı olarak gelen her yerde bulunan dokunmatik ekranı kullanabilirler” denilmekte…

Sorun şu ki, bu ideal ve hatta güvenli olmaktan çok ama çok uzak bir çözüm. Zira kullanıcı arabirimi sürücüye yeterli bilgi sağlamayabilir yada bu anlaşma taleplerinin niteliği ve sonuçları hakkında daha fazla kafa karışıklığına yol açabilir.

Biliyoruz ki çoğu kullanıcı 2017 Deloitte araştırmasına göre; insanların yüzde 91’i bu anlaşmaları okumadan kabul ediyor. Gençlerde ise bu oran daha da fazla yüzde 97’lere varıyor. Bu nedenle bile, bunun akıllı telefon uygulamasının yasal maddelerini kabul etmek gibi bir şey olmadığını anlamamız gerekiyor. Sürücünün insan veya yazılım olması fark etmeksizin kendine özgü ciddi güvenlik risklerini barındırdığını görmemiz gerekiyor.

Bu çözümde insan sürücülerin, yazılım ve donanımın sürüş sonuçlarını kabul etmiş olması otomobil üreticilerini yasal sorumluluktan kurtarmamalı. Öte yandan,

Örneğin “Uyarı Yorgunluğu” denen bir şey var. Araç sürekli veya olurmadık bir zamanda uyarı verdiğinde sürücülerin dikkati de dağılabilir. Sinirlenen bir sürücü bir süre sonra mesajları görmezden gelemeye başlayabilir veya mesajlar hareket halindeyken sunulursa; bu daha fazla dikkat dağıtmaya sebep olabilir. Yani sistemin kendisi bile kazaya sebebiyet verebilir.

Tüm sınırlamalar ve endişeler göz önüne alındığında bir rıza yazısını kabul etmek, sistemden kaynaklı bir kaza sonucundaki sorumluluktan otomobil üreticilerini tam olarak korumayacaktır.

Kendi kendine giden araçlar için sürücü eğitimi, sürücülerin sistem yeteneklerini ve sınırlamalarını tam olarak anlamalarına yardımcı olabilir. Bunun da araç satın almanın ötesinde gerçekleşmesi gerekiyor. Son kanıtlar, bayi tarafından sağlanan bilgilere güvenmenin bile hiçbir soruyu yanıtlamayacağını gösteriyor.

Tüm bunları düşündüğümüzde, sürücüsüz otomobiller çin ileriye giden yol, sonuçta sorunsuz ve kazasız bir yolculuk olmayacak…