Sosyal Medya

Güncel Teknoloji

Pluxee 2035 yılında Net Sıfır olmayı hedefliyor

Yemek kartı hizmeti sunan Sodexo markasından daha dijital, daha çevreci ve uçtan uca çalışan deneyiminde hizmet sunan bir firmaya dönüşen Pluxee’nin karbon ayak izini azaltma hedefleri, Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onaylandı. 

Pluxee 2035 yılında Net Sıfır olmayı hedefliyor

 

Yemek kartı hizmeti sunan Sodexo markasından daha dijital, daha çevreci ve uçtan uca çalışan deneyiminde hizmet sunan bir firmaya dönüşen Pluxee’nin karbon ayak izini azaltma hedefleri, Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onaylandı. Sektörde bir ilk olan bu onayla birlikte Pluxee, 2025 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçmeyi, karbon emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 65 oranında, 2035’e kadar da yüzde 90 oranında azaltmayı taahhüt etti.

 

Çevre ve topluma fayda sunmaya odaklanan çalışmalarıyla sürdürülebilirlik vizyonunu geliştiren Pluxee kendi sektöründe karbon ayak izini azaltma hedeflerini uluslararası boyutta onaylatan ilk şirket oldu. Yaptığı dijitalleşme çalışmalarıyla aylık ortalama 100 bin kağıt tasarrufuna öncülük eden Pluxee, emisyon azaltma hedefleri kapsamında Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onay alarak 2025 yılında kadar yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımı taahhüt etti.

Pluxee; iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini önlemek amacıyla firmalara sera gazı emisyonlarını azaltma hedefi belirleme alanında yardımcı olan Bilim Temelli Hedefler Girişimi’nden aldığı onayla birlikte karbon emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 65, 2035’e kadar ise yüzde 90 oranında azaltma garantisi verdi. Uçtan uca dijital bir platform olma vizyonunu benimseyerek hizmetlerini çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal fayda odaklı olarak şekillendiren Pluxee, fiziksel kart yerine mobil uygulamayı tercih eden kullanıcılarının oranını da yüzde 91’e mobil ödeme oranını ise yüzde 85’in üzerine çıkardı.

“Toplumsal yatırım programlarımızı hayata geçirmeye odaklandık”

Pluxee’nin global taahhütlerine katkıda bulunmak adına paydaşlarına sağladıkları ürün ve deneyimlerini sürdürülebilirlik boyutunda geliştirdiklerini söyleyen Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan,

Karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik çalışmalarımızı ‘Dijital Tohum’ adını verdiğimiz projemiz altında birleştirdik. Bu projeyle dijital yetkinliklerimizi ve sosyal fayda konusunda tecrübelerimizi birleştirerek toplumsal yatırım programlarımızı hayata geçirmeye odaklandık. Bu kapsamda üye iş yerlerimiz yüzde 99 oranında e-faturaya geçti ve bu sayede fatura için kullanılan aylık 100 bin kağıttan tasarruf edildi. Online Sözleşme Platformu’muz sayesinde de zaman ve operasyonel maliyetlerde de verimlilik sağladık. Böylece müşterilerin yüzde 94’ü siparişlerini dijital olarak verirken, plastik yemek kartı kullanımı azaltılarak sürdürülebilirliğe katkı verdi” dedi.

“Sürdürülebilir bir dünya için çalışıyoruz”

Hizmetlerinin merkezine çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal faydayı yerleştirdiklerinin altını çizen Eda Uluca Özcan,

“Paydaşlarımıza verdiğimiz sözleri yerine getirmek, Pluxee kültürünün vazgeçilmez bir parçası. Bu kültür üzerine inşa ettiğimiz değerlerle birlikte, gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakma konusunun kritik bir öneme sahip olduğunun farkındayız. Bu kapsamda 2025 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımı taahhüdü ve karbon emisyonlarını büyük ölçüde azaltma hedeflerimiz, çevresel etkimizi minimize etme konusundaki kararlılığımızı pekiştiriyor. Bilim Temelli Hedefler Girişimi’nin, Pluxee hedeflerine onay vermesi, sadece şirketimiz için değil, aynı zamanda sektörümüz ve genel olarak yaşanabilir bir dünya hedefi için de önemli bir adım. Pluxee olarak bütün paydaşlarımıza sağladığımız ürünlerimizi ve deneyimlerimizi sürdürülebilirlik boyutunda geliştirmek üzere çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

CDP, UN Global Compact, WRI ve WWF arasında yapılan iş birliği sonucunda 2015 yılında kurulan Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi – Science Based Targets initiative) firmaların Paris Anlaşması ile uyumlu bir şekilde sera gazı (GHG) emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olmaktadır.