BitMEX’ten piyasa beklentisi: 2008-2021 arasındaki döneme geri dönülebilir!
Kripto para piyasaları bugünlerde SEC’nin yanı sıra Fed’in hamlelerine de odaklandı. Amerikan merkez bankasının bir politika değişikliğine gidip gitmeyeceği kripto paraların yön arayışı için oldukça kritik. BitMEX Blog’ta yayımlanan Crypto Trader Digest serisinin “Kite or Board” başlıklı yazısında Fed kararlarının geleneksel ve kripto para piyasalarına olan etkilerine dair değerlendirmelere yer verildi.
Fed bir süredir enflasyonla mücadele kapsamında başta faiz artırımları olmak üzere daraltıcı para politikalarını uygulamaktan geri kalmıyor. Ancak enflasyondaki sınırlı düşüşle beraber ekonomideki yavaşlama ve yaklaşan seçimler politikaların değişip değişmeyeceğine yönelik soru işaretleri oluşturuyor.
Fed, önümüzdeki Kasım’a kadar politikasını değiştirmek istemiyor
Bitcoin’in değer önermelerinden biri, bozulmaya ve yozlaşmaya yüz tutmuş fiat bankacılık sisteminin panzehiri olması. Bu nedenle bankacılık sistemi sarsıldıkça Bitcoin’in değer teklifi güçleniyor. Ayrıca Bitcoin, artan fiat likiditesinden de faydalanıyor. Varlıklı insanlar sonsuz taleplerini karşılayabilmek için finansal varlıklara ihtiyaç duymasından kaynaklı olarak fiat paralarda bir genişleme oldukça, arzı sınırlı olan Bitcoin’in değeri de artıyor. Lider kripto paranın Mart ayından bugüne artış göstermesinin de altında bu yatıyor. Fed mevcut stratejisine bağlı kaldığı sürece teknoloji hisselerinde ve kripto paralardaki yükseliş de devam edecektir.
Siyasi konjonktür de dikkate alındığında Fed, paranın miktarını ve fiyatını kontrol etmeye yönelik stratejisini sürdürecek gibi görünüyor. Önümüzde 2024 ABD seçimleri varken merkez bankasının manevra alanı her zamankinden daha kısıtlı durumda. Powell’ın, herhangi bir siyasi partiyi kayırmakla suçlanma korkusu nedeniyle Fed, önümüzdeki Kasım’a kadar politikasını değiştirmek istemiyor.
ABD merkez bankası Fed, önümüzdeki dönemde paranın fiyatını kontrol etme girişimine son verecek ve sadece miktara odaklanacaktır. Para miktarını, bankaların zorunlu karşılık oranları ve/veya Fed’in bilanço büyüklüğüyle değiştirebilmek mümkün. Öte yandan büyük ihtimalle kısa vadeli faiz oranları da agresif bir şekilde sıfıra indirilecektir. Bu da tabii bölgesel bankalar için kârlılığa geri dönüş anlamına geliyor. Bununla birlikte artık teknoloji dışındaki finansal varlıklar da yeniden çekici hale geliyor ve hisse senedi piyasası genel olarak yükselirken, sermaye kazancından elde edilen vergi gelirlerini de artıyor.
Sermaye, bankacılık sisteminden çıkıp kripto gibi finansal varlıklara akacaktır
En nihayetindeyse nakit pozisyonu neredeyse hiçbir getiri sağlamadığı için hisse senetleri, kripto paralar, NFT’ler, sanat ürünleri gibi varlıkların daha iyi getiri sağladığı 2008-2021 dönemine geri dönüş olacaktır. Sonuç olarak sermaye, bankacılık sisteminden çıkıp bu finansal varlıklara akacaktır.
Ayrıca bir noktada daha fazla yatırımcının hesap yaparak Fed ve ABD Hazinesi’nin varlıklı tasarruf sahiplerine ayda milyarlarca dolar dağıttığını fark edeceğine inanıyorum. Sonuçta bu paranın bir yere gitmesi gerekiyor. Bir kısmı da doğal olarak teknoloji hisselerine ve kripto paralara akacaktır. Bugün ana akım finans medyasının bazı temsilcileri, kripto fiyatlarındaki keskin düzeltmeyi kıyamet gibi görse de kripto gibi sınırlı arzlı finansal varlıklara ihtiyaç duyan çok fazla nakit var. Bazıları Bitcoin’de 20.000 doların altına düşeceğimizi düşünüyor, ancak üçüncü çeyreğin başında 25.000 doları geçeceğiz. Kripto paranın fırtınayı atlatabilme yeteneği, yeni bir yuva arayan faiz yatırımcılarının sayısıyla doğrudan ilişkili olacaktır.
