Sosyal Medya

Eğitim

Eğitim Kolektifi: “Yeni yönetmelik umut verse de gerçekçi değil”

Yönetmelikteki değişikliklerin köy okullarını yeniden hayata geçirmeye yetmeyeceğini savunan Eğitim Kolektifi Platformu Kurucusu Aylin Göçmen; bütçe aktarılmadan, öğretmen atamaları olmadan sadece yönetmeliğin uygulamada yetersiz kalacağını belirtti ve “Köy okullarını tamamen kaybedebiliriz” uyarısında bulundu.

Eğitim Kolektifi: Köy Okullarını Yönetmelik Değil, Kapsamlı Bir Kırsal Eğitim Politikası Hayata Geçirebilir

“Yeni yönetmelik umut verse de gerçekçi değil”

Türkiye’nin kanayan yarası taşımalı eğitim sistemi; yıllar içerisinde 17 bin köy okulunun kapanmasına ve öğrenci sayısı ile eğitim kalitesinin azalmasına yol açtı. Üstüne üstlük köyden kente göçün yoğunlaşması, köydeki tarım ve hayvancılık üretiminin yok olmasının da temel nedeni yine taşımalı eğitim sistemi oldu. Son dönemde MEB’in yaptığı yönetmelik değişikliği ise köy okullarının yeniden açılacağı yönünde beklenti yarattı.

Yönetmelikteki değişikliklerin köy okullarını yeniden hayata geçirmeye yetmeyeceğini savunan Eğitim Kolektifi Platformu Kurucusu Aylin Göçmen; bütçe aktarılmadan, öğretmen atamaları olmadan sadece yönetmeliğin uygulamada yetersiz kalacağını belirtti ve “Köy okullarını tamamen kaybedebiliriz” uyarısında bulundu.

Türkiye’de Taşımalı Eğitim Sistemi uygulanmaya başlayalı tam 33 yıl oldu. Bu süreçte 17 bin köy okulu kapandı ve ne yazık ki eğitim kalitesi düştü, özellikle kız çocuklarının eğitimden mahrum kalması, köyden kente göç ve köy ekonomisinde düşüş vb. pek çok sonucu da beraberinde getirdi. Taşımalı sistem Türkiye’nin kanayan yarası olmuşken MEB’in yönetmelikte yaptığı değişiklik köy okullarında yeniden ders zili çalacağını müjdelese de Eğitim Kolektifi Platformu Kurucusu Aylin Göçmen’e göre yönetmelik, köy okullarını geri getirmeye yetmeyecek.

SOMUT ADIMLAR ATILMIYOR

AB Sivil Düşün programının desteğiyle “Taşımalı Eğitim ve Kapalı Köy Okulları” hakkında farkındalık çalışması yürüten Eğitim Kolektifi; ülkemizde eğitim standartlarının iyileştirilmesine katkıda bulunmak için harekete geçti ve uyguladığı projelerle toplumun her kesimini bilinçlendirmeye çalışıyor.

Günümüzde milyonlarca öğrenciyi kapsayan taşımalı eğitim uygulamasının köy kökenli öğrencilerin akademik gelişimlerini olumsuz etkilediğini anlatan Eğitim Kolektifi Kurucusu Aylin Göçmen; yönetmelikte yapılan değişikliklerin, köy okullarının yeniden açılacağı konusunda beklenti yaratsa da bu adımların yeterli olmadığını savundu. Köy okullarının açılmasına dair somut adımlar atılmadığını ifade eden Aylin Göçmen,

“Bu yönetmelikle sadece okulların tekrar açılabilmesi hususunda valiliklere yetki verildiğini görüyoruz. Ancak atıl durumdaki köy okulları için bütçe ayrılması, onarım çalışmaları için planlama yapılması, köy öğretmenlerinin atanması vb. pek çok konuda henüz bir çalışma yok. Yönetmelikteki değişiklik, maalesef köy okullarını açmaya yetmeyecek” dedi.

Öte yandan yeni eğitim öğretim yılına hazırlanabilmek için köy ihtiyaçlarının belirlenmesi ve tespit edilerek öncelik planlaması yapılması gerektiğini de belirten Aylin Göçmen; köy okullarının ilkokul olarak kullanılmazsa köy yaşam merkezi haline dönüştürülmesi projesine de dikkat çekerek

“Köylerin ihtiyaçları belirlenmeden hızla uygulanabilir bu proje ile köy okullarını tamamen kaybedebiliriz” diye konuştu.

PİLOT UYGULAMA İLE BAŞLANABİLİR

33 yıldır uygulanan taşımalı eğitim sisteminin tahribatını düzeltebilmenin de uzun soluklu olacağını dile getiren Aylin Göçmen şöyle konuştu:

“Hepimiz uzun yıllardır boş duran köy okulu binalarının eğitime geri kazandırılması için büyük bir bütçeye ihtiyaç duyduğumuzun farkındayız. Bu nedenle Bakanlığın bir pilot uygulama yapabileceğini düşünüyoruz. 2022-2023 eğitim döneminde Valilikler aracılığıyla her ilde seçili köylerde eğitim başlayabilir. Böylece, bu okullar teknik olanakları, kitaplıkları, eksiksiz öğretmen kadrosuyla örnek okullar haline getirilerek eğitime başlayabilir; önümüzdeki yıllarda açılacak köy okullarına da bu uygulamalar örnek olabilir.”

Aylin Göçmen, eğitim sistemimizin; bir yönetmelik değişikliğine değil, kapsamlı ve iyi planlanmış bir Kırsal Eğitim Politikasına ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek

“Bu politikanın köylerde açılacak ilkokullardan, yatılı bölge liselerine kadar düşünülmesi, özellikle matematik ve fen bilimleri alanlarında çocuklarımızın güçlendirilmesi, köy okullarında en iyi eğitimin verilebilmesi için harekete geçilmesi çok önemli” diye konuştu.

Eğitim Kolektifi Kurucusu Aylin Göçmen’e göre nitelikli bir Kırsal Eğitim Politikası şunları içermelidir:

  • Bir eğitim politikasının temel hedefi en uzaktaki ve en küçük köylerdeki öğrencinin de en iyi eğitimi almasını sağlamaktır. Bununla birlikte özellikle çok küçük köylerde okul olmaması durumunda bu öğrenciler, birkaç köyü birleştirilmesinden oluşan bir merkez köydeki taşıma merkezi okula gidebilir.
  • Ancak böyle taşıma merkezi okulların, fiziksel, teknolojik ve akademik koşullar açısından köy okullarından daha gelişmiş merkezler olarak tasarlanması önemlidir. Bu okullar fiziksel olanaklar, spor, sanat eğitimi, psikolojik destek gibi olanaklara da sahip olmalıdır.
  • Bu merkezlerde aynı zamanda anaokulu da bulunmalı; psikolojik danışman, sosyolog gibi uzmanlar da istihdam edilmelidir.
  • Ortaokul ve lise düzeyindeki öğrenciler ise kent merkezlerindeki okullara taşınmalıdır.