Sosyal Medya

Güncel Teknoloji

Karbon Vergilerinden Kaçınmanın Yolu Yeşil Enerji’den Geçiyor!

IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı oluşan şartlar altında yeni çıkış yolları arayan kamu yönetimi ve sanayi birimlerine sektörün çözüm önerilerini sunacak.

Karbon Vergilerinden Kaçınmanın Yolu Çevreci Teknolojilere ve Yeşil Dönüşüme Yatırımdan Geçiyor

Avrupa, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla birlikte ortaya çıkan enerji krizinin baskısı altında. Kriz ülke ekonomilerini doğrudan ve dolaylı yoldan etkilerken, alternatif enerji kaynaklarına geçişi hızlandırma çabalarını da destekliyor. Temel soru; oluşan bu ortam AB Yeşil Mutabakatı hedeflerini ne yönde etkileyecek. Mutabakatın hedefine ve amacına bakıldığında temiz enerjiye, döngüsel ekonomiye ve dijitalleşmeye verilen önceliklerin değişmeyeceği gözleniyor. Atık yönetimi ve ilgili tüm çevresel teknolojilerin önemi bu süreçte daha da artacak.

IFAT Eurasia’nın Misyonu Önemli

IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı oluşan şartlar altında yeni çıkış yolları arayan kamu yönetimi ve sanayi birimlerine sektörün çözüm önerilerini sunacak. Atık yönetimi, geri dönüşüm, atıktan enerji elde edilmesi, atık su arıtımı, su geri dönüşümü işlemleri ile hammadde ve enerji ihtiyaçlarına cevap veren teknolojilerin sergilenmesinin yanı sıra, AB Yeşil Mutabakatı’nın her yönüyle tartışılacağı etkinlikler ile ulusal ve uluslararası paydaşları aynı çatı altında buluşturacak.

EKO Fuarcılık Fuarlar Müdürü Namık Sarıgöl

IFAT Eurasia adına değerlendirmelerde bulunan EKO Fuarcılık Fuarlar Müdürü Namık Sarıgöl, 27-29 Nisan 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek IFAT Eurasia Fuarı’nın çevre sorunlarına çözüm önerileri sunmaya devam edeceğini belirterek, “IFAT Eurasia 2023 Avrupa’nın enerji krizine yeni çözümler aradığı, yenilenebilir enerjinin popularite kazandığı, enerjide verimlilik ve tasarrufun daha da önemli hale geldiği, atık yönetimi ve döngüsel ekonominin vazgeçilmez olduğu bir dönemde gerçekleşecek. Bu yönüyle çok önemli bir misyon üstlendiğimizin farkındayız. Fuara katılım konusunda artan talep de bunun bir göstergesi” dedi.

İlk kez Almanya’da 1964 yılında organize edilen ve günümüzde her yıl Çin’de 3, Hindistan’da 2 kez, Münih ve İstanbul’da ise dönüşümlü olarak iki yılda bir düzenlenen IFAT Fuarları’nın bu alanda dünyanın en önemli etkinliği olma özelliğini taşıdığı belirten Namık Sarıgöl;

“AB Yeşil Mutabakatına uyum için gerçekleştirilecek süreçler gündemin ana çerçevesini çizse de güncel süreçte enerjide dışa bağımlılığı asgariye indirecek politikalar ve yatırımlar da önemli başlıklar olacak. IFAT çevre teknolojileri ve atık yönetimi konusunda Avrupa ve Avrupa ile iş ve teknoloji işbirliği içinde olan kuruluşlara ve şirketlere ev sahipliği yapacak “ dedi.

AB‘nin 2050 yılına kadar ilk karbon nötr kıtası olmayı hedeflediğini hatırlatan Sarıgöl

“Avrupa Yeşil Mutabakatı küresel ısınma ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği gibi önemli iklim sorunlarına çözümler getirmeyi amaçlamaktadır. Karbon vergisi ve Sınırda Karbon Vergisi iki önemli düzenleme olarak ortaya çıkmakta. Karbon vergisi AB ile ticaretin ve rekabetçi koşulların çerçevesini de çizecek. Burada AB’nin hedefi uluslararası ticari faaliyetlerden kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmak ve rekabetçi ortamı karbon vegileri yoluyla regüle ve küresel sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik çabalarına tüm ticari paydaşlarını ortak etmektir” diye konuştu.

Çevreci Teknolojilere Yatırımının Önemi Artıyor

Sarıgöl, Türkiye’de dış ticarete konu olan her alanda karbon ayak izini aşağı çekmek için ilgili teknolojileri bugünden kullanmaya ve geliştirmeye başlamanın önemine değinerek şu bilgileri verdi:

“Bu konuda enerji yoğun ve karbon salınımı yüksek olan sektörlerin AB Yeşil Mutabakatı’ndan en fazla etkileneceği açıktır. AB Yeşil Mutabakatı rekabet avantajı ve dezavantjını karbon vergisi yoluyla yeniden şekillendirecek. Bu durumda düşük emisyona sahip ülkelerin vergiden muaf ya da çok düşük vergilerle AB ile ticaret yapması kolay ve avantajlı hale gelecek. Çin, Hindistan ve Türkiye gibi yüksek emisyon değerlerine sahip ülkeler için ek karbon maliyeti gündeme geleceğinden AB ile ticarette dezavantajlı bir durum oluşacak. Sanayicimizin gelişmeler sonucunda karşılaşacakları sorunları minimize etmek, ihracat rakamlarımızı korumak hatta artırmak için vakit kaybetmeden önlem almak durumundayız. Çevre teknolojileri sektörü tüm alt dalları ile bu süreçte en büyük yardımı sağlayacaktır. Tüm üretim birimlerini ve yakın gelecekte mevcut önemi çok daha artacak sektöre yatırım planlayanları, sektörü yakından tanımak için IFAT Eurasia’ya davet ediyoruz” dedi.