Sosyal Medya

Otomobil

Rolls-Royce Sihirli Halı Sürüş Deneyimi Sofya’da Gerçekleşti!

Bazı markalar vardır, onları sevmeniz ve hayranı olmanız için sadece ama sadece bir "an" bile size yetebilir. 119  yıllık tarihiyle lüks otomobil ve tamamen el işçiliği ile ünlü marka denilince aklımıza ilk gelen marka, "Rolls-Royce" dan bahsediyorum...

Rolls-Royce Sihirli Halı Sürüş Deneyimi Sofya’da Gerçekleşti!

 

Rolls-Royce Hayranı Olmak için “Bir Bakış” yada “Bir Dokunuş” Yeter!

Bazı markalar vardır, onları sevmeniz ve hayranı olmanız için sadece ama sadece bir “an” bile size yetebilir. 119  yıllık tarihiyle lüks otomobil ve tamamen el işçiliği ile ünlü marka denilince aklımıza ilk gelen marka; “Rolls-Royce” dan bahsediyorum…

 

Rolls-Royce Türkiye Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da muhteşem bir özel sürüş etkinliği yaptı ve etkinliğe davet edilen birbirinden kıymetli 8 kişiden biri olabildiğim için başta Sayın Frank Tiemann (Rolls-Royce Motor Cars – Orta/Doğu Avrupa ve Orta Asya Kurumsal)’a ve Sayın Hilal Aysal (Royal Motors Başkan Yardımcısı ve Rolls-Royce Motor Cars İstanbul Marka Direktörü) hanım’a teşekkürlerimi ileterek başlamak istiyorum.

Evet, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da düzenlenen Rolls-Royce “Sihirli Halı” sürüş deneyimi etkinliğine, bir anlamda etkinliğe de adını veren o meşhur “Sihirli Halı” sürüş deneyimini ve Rolls-Royce’u tanımlayan olağanüstü el işçiliğini keşfetmek için Sofya’ya geldim.

Daha Havalimanı’ndan itibaren birbirinden dikkat çekici ve özel Rolls-Royce’lar bizi karşıladı.

Biz, arkadaşım Serhan ile birlikte markanın Amiral Gemisi modellerinden Rolls-Royce Phantom ile hotelimize doğru yola koyulduk.

Hotel girişinde Hilal hanım tarafından sıcak bir karşılama ile karşılandık ve Hotel’e giriş işlemlerimizi yaptık.

Akşam yemeği zamanına kadar ise serbest zamanımızı Sofya’nın güzelliklerini Catedral de Alejandro Nevski de Sofía ve çevresindeki tarihi binaları keşifle geçirdik.

Akşam yemeğinde ise Sayın Frank Tiemann ile Sayın Hilal hanım, Rolls-Royce’un 119 yıllık tarihi ve tarihinde dikkat çeken olayları, markanın elektrikli gelecek vizyonunu, etkinlikte yer alacak modelleri ve elbette sürüş güzergâhı hakkında detaylı bilgileri bizimle harika bir ortamda paylaştı.

Gecenin minik sürprizi ise Mr. Frank Tiemann’ın Rolls-Royce’un o meşhur, hırsızlığa karşı bir önlem olarak yerinden sökmeye çalıştığınızda kendini saklayan Kaput Amblemi Spirit of Ecstasy‘e dokunma fırsatını bize vermesi oldu. Kadife bir koruma ile gelen orjinal ikonik Rolls-Royce Uçan Kadın heykelciğinin görselini aşağıda paylaşıyorum.

Rolls-Royce’un Elektrikli Vizyonu!

Rolls-Royce’un elektrikli planlarından da kısaca bahsetmek istiyorum. Rolls-Royce 2030 yılına kadar tüm modellerini elektrikliye çevirmek istiyor ve bu yönde de yoğun çalışıyor ancak Tiemann’ın özellikle söylediği “önce Rolls-Royce sonra elektrikli motor” ifadesi önemli.

Zira markanın her zaman önceliğinin; kişiselleştirilmiş el yapımı otomobil üretmek, el işçiliğinden ödün vermemek olduğunu, dolayısıyla motorun “İçten Yanmalı veya Elektrikli” olduğundan daha ziyade, Rolls-Royce’u Rolls-Royce yapan kendi değerlerinin her zaman en önde olacağını belirtmesi bize markanın önümüzdeki yıllara damga vuracak elektrikli otomobil trendi olsa bile her zaman birer sanat eseri üretmeye devam edeceklerini müjdeliyor.

Rolls-Royce Türkiye ile ilgili önemli bilgileri de Hilal Hanım bizlerle paylaştı.

Rolls-Royce Türkiye’nin özellikle kişiselleştirme konusunda Avrupa’da “Best Bespoke” ödülünü de aldığını belirten Hilal Hanım toplamda 3 haneli rakamları aşan satışlarında kendileri için gurur vesilesi olduğu ifade ediyor. Küresel testleri bu yıl tamamlanan Rolls-Royce’un ilk yüzde 100 elektrikli modeli Spectre‘nin de bu yılın sonuna kadar ülkemize geleceğini belirtiyor.

Peki Rolls-Royce Sihirli Halı Sürüş Deneyiminde Hangi Modeller Yer Aldı?

1. Rolls-Royce Phantom: 

Etkinliğin en ağa babası aracı Phantom, Dünyanın en sessiz V12 motoruna sahip bu model, bu ünvanı 1925 yılından beri elinde tutuyor. Kısaca özelliklerini de belirteyim,

– Rolls-Royce’un ünlü “sihirli halı sürüşü” yeni nesil kendinden dengeleyici hava süspansiyonunun sonucu olarak gelişiyor.

Süspansiyon, elektronik olarak kontrol edilen amortisör ayarlama sistemini sürekli değiştirmesinden dolayı, her saniye için milyonlarca hesaplama yapıyor.

Böylece süspansiyon kusursuz dengeleniyor. Ön cama, yolu daha iyi görmek için stereo kamera sistemi entegre ediliyor ve Rolls-Royce, neslini bir sihirli halı yolculuğuna çıkarıyor.

“Kucaklama” özelliği sayesinde Yeni Phantom’a zahmetsizce biniliyor. Kullanıcılarının sensöre hafifçe dokunmalarıyla, bir asistan veya vale eşliğinde arabanın kapısı tutuluyormuş gibi kendiliğinden kapanıyor.

“Takım elbise” özelliği, Rolls-Royce’un diğer modelleriyle kıyaslandığında, konforu ve zerafeti yeniden tanımlıyor.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

TeknoTalk (@teknotalkweb)’in paylaştığı bir gönderi

 

2. Rolls-Royce Amber Roads: 

Dünyada sadece 12 adet bulunan Rolls-Royce Ghost’un özel bir versiyonu olan Amber Roads’un şase numarası “1 olan” yani ilk üretilen model bizlere eşlik ediyor.

Baltık Denizi’ni Akdeniz’e bağlayan tarihi ticaret rotalarının da ismi olan Amber Roads, ‘kuzeyin altını’ olarak ta biliniyor.

İşte bu kehribardan esinlenilmiş ve fazlasıyla zarif detaylarla bezenmiş en güzel ve özel Ghost Serisinin adı olmuş. Hemen belirtelim bu 12 taneden biri ülkemizde satıldı.

3. Rolls-Royce Ghost: 

Rolls Royce Ghost, Dört çekişli ve 563 beygir üreten 6.7 litrelik bir V-12 motora sahip. Yol tutuşu tüm Rolls-Royce modelleri gibi mükemmel.

Onu kullanınca da fark ettiğim en harika özelliklerinden birisi vites değiştirme işlemlerinin, otomobilin GPS’i ile birlikte çalışan otomatik bir sekiz vitesli şanzıman tarafından gerçekleştirilmesi.

Yani çok hızlı vites geçişleri var ve bunu gaza bastığınızda kesinlikle hissediyorsunuz.

4. Rolls-Royce Cullinan:

Şimdiye kadar keşfedilmiş en büyük elmas taşının adını taşıyan Cullinan; Rolls-Royce’un ilk yüksek gövdeli, her türlü engeli aşabilen, her rotasyona ulaşabilecek, eşsiz arazi otomobili.

Dünyanın her yerinde yapılan düzinelerce yol testine göre bu otomobil, engebeli araziyi güvenle geçebiliyor ve çevikliğiyle de yüksek performans sergiliyor.

Şu anda ülkemizde ve dünyada da en çok satan model… SUV modası etkisi kendini bu model de gösteriyor.

 

Sonunda Rolls-Royce Sihirli Sürüş Deneyimi Etkinliğimiz Başlıyor!

Sabah erken saatinde hafif bir kahvaltı sonrası araçlarımızın navigasyonlara kaydedilen rotamız üzerinde sürüş yapmak için yola çıktık. Mr. Frank’in bana dediği gibi “Behti Sadece Keyfini Çıkar”, evet bende kesinlikle öyle yaptım…

Bizim ilk deneyimlediğimiz aracımız etkinliğin tek SUV aracı, belki de SUV sevdam nedeniyle favorim olan Rolls-Royce Cullinan.

Aracın içerisine girdiğinizde sizi sıkıca kavrayan uzun sürüşlerde kan dolaşımınızı dengeleyen, harika özellikleri olan deri koltuk ve iç tarafta her bir özelliğinin apayrı hikayeleri olan geniş görüş açıcına sahip bir ön konsol sizi karşılıyor.

Dokunmatik ekran, klasik analog saatin yanında, yıllardır değişmeyen ancak kullanımı bir o kadar kolay olan “Manuel Klima” düğmeleri ise efsane.

Her bir özellik ulaşılabilir mesafede, kolçak ortada ki navigasyon düğmeleri benzersiz ve fonksiyonel. Kullanılan malzeme ve işçiliği direksiyona elinizi ilk attığınız andan itibaren dikkat çekiyor.

Sanki yıllardır bu aracı kullanıyormuş hissine kısa sürede kapıldım. Alışmak inanılmaz hızlı. Sanırım lükse insan çok hızlı alışıyor.

Yolda giderken gaz pedalına her basışımda kayan ve doğrusal olarak insanı koltuğa yapıştırmadan güçlü bir şekilde hızlanması inanılmaz keyifli. Rolls-Royce’un kaputun önündeki Spirit of Ecstasy ambleminin şöyle bir fonksiyonu da var. Yolun sağ kenarındaki çigiyi gösteriyorsa şeridinizde olması gerektiği iyi bir durumda gidiyorsunuz anlamına geliyor. Güzel bir detay…

 

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

TeknoTalk (@teknotalkweb)’in paylaştığı bir gönderi

O kadar seri ve güzel ki, sanki yol altınızdan kayıp gidiyor. Bir ara “Cullinan’mı gidiyor yoksa yol mu altımdan kayıyor?” hissine kapıldım. Sanırım “Sihirli Halı” etkisi kesinlikle bu olsa gerek…

Aracın bagaj tarafı ise bir başka efsane, oldukça geniş ve dışarı doğru açılan 2 koltuk, insanı yaramaz çocuklar gibi hissettiriyor. Bacaklarımı koyup sallamak beni çocukluğuma götürdü.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

TeknoTalk (@teknotalkweb)’in paylaştığı bir gönderi

İkinci deneyimlediğim Model ise Rolls-Royce Ghost oldu!

Karakter olarak birbirinden çok farklılar. El işçilikleri ve yaşattığı lüks paha biçilemez. Ghost daha yere yakın, aracın tüm güçünü gaza bastığınızda hissediyorsunuz.

Vites geçişleri sanki bir formula bir yarışındaymışçasına şıkır şıkır geçiyor ve siz bunu hissediyorsunuz. İnanılmaz seri…

Gövdesinde o meşhur ve elle çizilen Rolls-Royce çizgisi, sizi kuçaklayan kapılan muhteşem jantlar. Kapıyı açtığınızda ise “Çıkırt” diye açılış sesi.

Direksiyon simidi üzerinde Rolls-Royce “R” sinden tutunda yine yıllardır değişmeyen analog saat ve manuel ayarlanabilen klima. Dokunmatik ekran ile her türlü özelliği bu modelde rahatça ulaşıp kullanabilirsiniz.

Sanki bir uçak kokpiti gibi. Cullinan modelinde olduğu gibi tavan’da “Start Light  –  Gökyüzü ” Özelliğini de belirtmeden edemeyeceğim. Her ne kadar gündüz kullanmış olsamda daha araca biner binmez merakımdan açtğım ve tavanı yıldızlar topluğuna çeviren özellik bir başka, akşama doğru kendini çok daha güzel gösterdi…

Kapı kolları tavan aydınlatmaları, koltuklar tamamen kişiselleştirilebiliyor tabi ki. Kapı kollarında Spirit of Ectasy kapartması dikkat çekiyor.

Bu modeli kullanırken sanki güçlü bir atın üzerinde motorun ürettiği tüm beygir güçlerini kulladığın ve hızlanırken Cullinan’ın aksine sizi koltuğa doğru yapıştıran bir güçten bahsediyorum. Yere daha yakın ve hızlı… Hepsi V12 ama araçların herbirinin farklı bir karakteristiği var.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Behti Soykan (@behtisoykan)’in paylaştığı bir gönderi

Ghost’tan indiğimde ben ne kullandım dedim… 🙂 Araba mı yoksa sanat eseri kıvamında bir uçak mı?

Rolls-Royce AmberRoads ve Rolls-Royce Phantom modellerini tam olarak kullanmadığımı ifade etmek isterim. Bu modellerden Phantom ile Havalimanından gelirken arka koltukta yolculuk yaptım ve geniş, lüks ve ayrıcalıklık hissetirdi.

AmberRoads modelini içine oturdum, kullanamadım ama mutluyum yine de “1 Şase Numaraları Rolls-Royce AmberRoads’u” görmüş oldum… Bu bile farklı bir ayrıcalık.

 

Sonuç olarak,

Rolls-Royce’un Sihirli Halı Sürüş Deneyimi’nde modellerin herbirinin ayrı ayrı hikayelerinin ve karakteristiklerinin olduğunu artık daha iyi görebiliyorum. Herkesin karakterine ve zevkine uygun eminim bir Rolls-Royce modeli var. Yoksa da sorun değil zaten kendinize göre şekillendirebiliyorsunuz. Tabi ki Rolls-Royce’un imza özelliklerinin dışında…

Bu nedenle özellikle bu araçlara sahip olacak bütçeleri olan kişilerin, Rolls-Royce’a olan tutkularını şimdi çok ama çok daha iyi anlayabiliyorum.

Kişiselleştirme BeSpoke özelliğinin de modelleri almak isteyenlerin araçlarına kendi karakteristiklerini yansıtmaları için önemli bir ayrıcalık olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Sanırım bunun doğal bir sonucu olarak normal fiyatının çok ama çok üstünde kişisel Rolls-Royce’ların satıldığını görüyoruz.

“Kesinlikle Rolls-Royce bir otomobilden çok daha fazlası…Emek, sabır, tutku, mühendislik, el emeğine sadakat ve daha bir çok şey buna eklenebilir. Dile kolay 119 yıl bu kaliteyi devam ettirmek tarif edilemez büyük bir başarı….”

En başta söylediğimi tekrarlamak istiyorum,

“Rolls-Royce Hayranı Olmak için “Bir Bakış” yada “Bir Dokunuş” kesinlikle yetiyor… Dilerim sizde bir Rolls-Royce sahibi olursunuz ama bu tutkuyu hissetmek için illa da bir Rolls-Royce sahibi olmanız gerekmiyor…”

Rolls-Royce “Sihirli Halı Sürüş Deneyimi” etkinliğinde emeği geçen başta Sayın Frank Tiemann olmak üzere Sayın Hilal Aysal ve ekibine saygılarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Rolls-Royce ile ilgili güncel bilgileri ve paylaşımları @rollsroycemotors ve @rollsroyceistanbul Instagram hesaplarından takip etmeyi de unutmayın…